Göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir haftalık Gülistan..Güzel bakmayı, güzel konuşmayı, güzel sevmeyi deneyimledim sizlerle, kendimle tanıştım, unuttuğum kendimle. Artık ihtiyacım olmayan tüm perdelerimi kaldırmaya çalışıyorum şimdi. Sizleri tanımaktan ve orda olmaktan duyduğum hazzı anlatamam, hepinizi çok sevdim, iyi ki oradaydım... Aşkla..

Bu zamansız ve mekansız kutsal yerde hissettiğim duyguları, yaşadığım deneyimleri, gerçekleşen idrakleri, söze kelama dökmenin yetersiz kalacağını biliyorum.
Kalpten hissederek söyleyebilirim ki;
Öldüm ve yeniden doğdum.

Ey Dost, Ey Sevgili!

Kendim için, kendimle çıktığım yolda bana tuttuğun ışık için şükran duyuyorum. Bana açtığın bu alanda, Gûlistan’da kendimle her seviyede ilişki kurduğumu, bu ilişkiyi hangi seviyeye çıkarabileceğime ayna tuttun. Birbirinden kıymetli vakitler geçirdim. Her anı muhteşem. Ne eksik ne fazla. Tam ve bütün. Gönülden alıp gönülden vermenin ne olduğunu gördüm. Gül dokusunda, gül tadında, gül kokusunda nice kavuşumlarımız olsun.

Öncelikle sıcacık karşılamanız, kalpten gözlerinize ışık olmuş sevginiz ve ağırlamanız için sonsuz teşekkür ederim. Varoluşa, kendi özüme bakmayı ve baktığım yerde de görebilmeyi deneyimlemek müthişti. Hiç bitsin istemedim. Halden hale geçerken, hayretlik ve hayranlık arasında bir yolculuktu hissettiğim. Ve hayranlığım aklımda kalan ve her yerimde hissettiğim şey. Ve bu müthiş farkındalık deneyimi, Gûlîstan‘dan ayrılırken omuzlarımda bir sorumluluk bilinci ile ayrılmamı sağladı. Asıl film şimdi başlıyor hissi gibi.
Tekrar sizlerle kavuşabilmek dileği ve umuduyla.

Kendimde olan önyargılarımdan başlayarak geçirdiğim bu ruhsal süreçte, tabularımı kırabilmenin büyük mutluluğunu yaşıyorum. Kalbim buradan ayrılmayı hiç istemiyor. Burada var olan insanlar ve onların enerjileri tanımlanamaz bir boyutta, onların bizlere olan katkılarının maneviyatı paha biçilmez. Sağlıklı, temiz ve ferah bir ortam olan Gûlîstan’ın ilk başta insana verdiği huzur, buradaki insanların sıcakkanlılığı ve gerçekten evinde hissetmeni sağlayan misafirperverliği, insana huzuru ve mutluluğu veren temel kaynaklar. Kendi özbenliğinle tanıştığın, hayatın varoluş nedenlerini keşiflediğin bu deneyim bence her insanın yaşaması gereken bir süreç. Meryem Hocamız'ın önderliğinde kendi benliğimle tanışmanın keyfi ve duygularımda yaratılan farklılıklar tarif edilemez ölçülere ulaştı. Burada öğrendiğim ve keşfini gerçekleştirdiğim olguları ve düşünceleri hayatımda kullanabilmem ve gerçekleştirebilmem asıl önemli olan şeydir. Bana bu fırsatı sunduğunuz ve misafirperverliğiniz için sonsuz saygılarımla.

Özgürlüğe adım attığım yer. İnsan kendini burada çok ama çok huzurlu buluyor. Burada çok farklı bir dünya hissettim; çok iyi dostluklar, saf temiz duygular içindeyim. Maskelerin olmadığı bir yer, kendimi tüy kadar hafif hissediyorum, rüzgarda savruluyorum. Sizleri çok seviyorum, iyi ki varsınız, hayatıma dokundunuz. Sevgi ile kalın..

Aşk’a, Yeni yaşama,
Burada mucizeler her yerde ve ben bu mucizenin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.
Bir şeyi çok iyi bildim.
Hiçbir şey bilmiyorum.
Bu hazzı yaşamak anlatılamaz.
Yeniden kavuşmak dileğiyle.

Hizmet ile gönderildik şu aleme,
Rahmet ile binler sofra serildi önümüze,
Şefkat ile Resul gönderildi bize,
O’nun Aşk’ı lütfedilmiş özümüze,
Kavuşma vaktidir birliğimize,
Gül kokulu Gülistan’da..

Burası benim için yeniden doğuş yeri oldu, enerjisi, huzuru bambaşka.
Burası benim kendimi bulduğum, kendimi aştığım yer oldu.
Meryem hocam benim için kelimelerle anlatılacak gibi değil.
Burası artık benim evim.
Kendimi bulma amacı ile geldiğim bu yerden hızlı bir sonuç alarak dönüyorum.

Önce kadının ne olduğunu, dolayısıyla aslında kendimin ne olduğunu hatırladım. Kendi içindekinin ne olduğunu tam olarak bilmeden, dışındakini anlamaya çalışmak ne zormuş meğer. İçindekini anlamak dışındakini anlamakmış. İçindekini sevmek, dışındakini de sevmekmiş. Kendine kabul vermek, kendinden ayrı sandıklarına da kabul vermekmiş. BİR olmakmış. Önce hemcinslerinle, sonra da tüm dünyayla, evrenle bir olmak Allah’la bir olmak. Sonsuz, sevgi…

Takdis edilmiş Rahmimle, 

Manasına erdiğim özelliklerimle, sıfatlarımla,

Rahman’da köklenmiş varlığımla,

Mutmainim. Allah razı olsun.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, Özümün, hakikatimin, gerçeğimin ne olduğunu ve muazzamlığını hatırlamama ve alıp kabul etmeme yoldaş, arkadaş en önemlisi can olduğunuz için Allah sizden razı olsun. Allah yolunda olmaya ve sizinle, zaten bildiğim ailemle geçen ve geçecek olan her ana her birinize taşından toprağına, suyundan nimetlerine ve canlarına gönül bağıyla bağlı olduğum her şeye, yüce ruh hocam, üstadım, can, dost Meryem Hoca’ma teşekkür ederim.

Hatırlamaya niyet ettiğim kadınlığımın öz doğasına keşife çıktım. Varlığım bu yolculuğun coşkusunda! Bu yolculuk bildiğimi zannettiklerimi yeniden inşa ediyor. Sonsuz şükranlarımla.. Yol’a devam!

Muhteşem bir deneyim. Bu dünyada varolmuş her kadın kendini tanımalı, bilmeli. Bunun için de çok güvenilir, kendini içinde ait hissedebileceğin, kendini kendine bırakabileceğin bir mekan, yer, zaman…Çok teşekkür, çok şükür…Daha başka deneyimlerde buluşmak dileğiyle..Kalpten sevgiler.

Ruhumuzla teması kaybetmeye çok müsait bir dünya düzeninde yaşıyoruz. Bir süredir o teması kaybettiğim noktada geldiğim bu kampta yeniden özümü hatırlamak paha biçilmez oldu. Kadın bedenimin tüm potansiyelini yaşayabilmem için çok kıymetli çalışmalar ve bilgiler edindim. Emeğinize, bize açtığınız bu güvenli Alana, Allah’a ve bize rehberlik eden tüm ruhlara saygı ve şükranlarımla.

Allah razı olsun, şifa olsun. Buraya, dişiliğimi rahatça ortaya koymanın önündeki engelleri kaldırmak ve her türlü hazzı almaya açılmak için geldim. Şimdiden yol aldım bile. Şükürler olsun. Teşekkürler.

Her kadın rahmindeki kutsallığa uyanmalı; buraya bir şekilde bu gerekliliği hissederek geldim. Dönerken ise bu gerekliliğe varlığımla, deneyimlerimle şahit oldum. İçimdeki kutsal alanı hissetmek, yürürken, hatta öylece dururken bile bu eylemlerden haz aldığım, tanımlayamadığım bir hisle, bir coşkuyla sarmalandığım bir hale getirdi beni. Burada deneyimlediğim bu doyumlu hali, buradan çıktıktan sonra da hayatımda sürekli kılmak niyeti ile tüm Gûlîstan ailesine teşekkür ediyorum. Çok şükür.

Rıza ile teslim olup, tam adanmışlıkla girdiğim hanenizden, mahreminizden binbir lütufla ayrılıyorum. Elhamdülillah.

Köklenememek ait hissedememekmiş meğer. Bir işte beş yıldan uzun çalışamadım, bir evde beş yıldan uzun yaşamadım; bu da buna aitmiş meğer. Köklendim, kendimin farkındayım artık. İnanılmaz güzel bir bilinçmiş, hazmış. Bunu da burada yaşayıp görmem gerekiyormuş, zamanı böyleymiş. Çok şükür diyorum bunu görene, gösterene, görmeye niyet edene…

Kutsal Rahmin Sırları kendimle, dişil yanımla yüzleşmemi, gerçeği görmemi ve kabul etmemi sağladı. Ruhları gözlemledim, deneyimleri dinledim. Kimi zaman hayran kaldım, kimi zaman pişmanlıklar yaşadım, içim cız etti. En büyük katkısı almaya adım atmamı ve kendi yarattığım engellerle çizdiğim sınırları aşmak için cesur olmamı sağladı. Meğer ben ne kadar körmüşüm, kendime şefkatsizmişim, cahilmişim. Güzel kalbinizle, ruhunuzla bana verdikleriniz, hatırlattıklarınız için çok minnettarım. 

Aşk sevgili için hasrete razı olmakmış. Onun özlemiyle yanıp tutuşurken, yine onun için kavuşma gününü sabırla beklemekmiş. 

Aşk mahşeri beklemekmiş yanarak.  

Aşk pes etmekmiş, yanmaktan bile pes etmek,

Aşk, yuvaya götürene kul olmakmış, yuvadan koku getireni beklemekmiş özlemle.

Aşk, kırmızıymış kanın kırmızısı. Kan gibi hem hayat verir, hem hayat alırmış.

Peki aşktan siyah olanlar… hasretten siyaha bürünenler…

Siyah hasretin rengiymiş. Siyah pes etmenin, siyah razı olmanın rengiymiş.

Tüm siyahlığımla razıyım sevgili, seni beklemeye, seni senin için beklemeye razıyım. Tüm siyahlığımla, bütün siyahlarının içinden geçmeye, siyahın içinden geçemeyenlerin elinden tutup onları da beraber geçirmeye razıyım sevgili. Bütün siyahlığımla, bütün siyahlara renk olmaya razıyım sevgili. Diğer bütün renkler için ben senin siyahın olmayı seçmişim. Senin için senin siyahına razıyım ey sevgili…

Buraya gelmeden önce hislerimde, düşüncelerimde çok karıştığım bir dönemdeydim. Burada yaptığımız tüm çalışmalar, yaşadığım tüm deneyimler, o zaman zaman ortaya çıkaran hislerin doğru olduğunu gösterdi. Buradaki çalışmalar sayesinde hafiflemiş hissediyorum. Daha önce utanıp sıkıldığım şeyleri rahatlıkla yapabildiğimi görmek çok güzeldi, özgürleştirdi. Burada ruhumu hissettim. Hiçbirini yazıya veya konuşmaya dökmekte iyi değilim ama şunu söyleyebilirim, artık yoldayım. 

Meryem Hocam çok teşekkürler, rehberliğiniz ve özeniniz için.. Bütün Gülistan ekibine teşekkürler. Hayatımın en güzel, en huzurlu ve anlamlı bir haftasını yaşadım. Sizleri seviyorum.

Her şey düşle başlıyor. Burada sizin düşlerinizin niyetleriniz ile birleşip ifade edildiğini gördüm ve yaşadım. Niyetleriniz şifamıza vesile oldu ve daha da büyüyerek devam edeceğine inanıyorum. Olmamız gereken zamanda, olmamız gereken yerde olduğumuz için şükrediyorum. Destek olan tüm arkadaşlarımıza kalbimle teşekkür ediyorum. Aşkla..

Olduğum gibi kabul gördüğüm, özgür hissettiğim bu halimi bundan sonraki hayatıma taşımaya niyet ediyorum. Aslında çok yetersiz kalıyor ama sonsuz teşekkür ederim her şey için. Ben doyamadım bu yolculuğa, yine görüşeceğiz biliyorum. Buradan giderken niyetim; özümle buluşmak, kendimi bulmak, kendim olmak ve öyle olmayan her bir cana nefes olmak. Neşeyle, coşkuyla huzurla  aksın hayat. Gûlîstan bana hayallerimi yaşatan… Her şeyiyle tam hayalimdeki yer.Heyecan içinde ayrılıyorum buradan.

Canım Gülistan,

Yoluma eşlik ettiğiniz, korkudan nefesim içimde boğulduğumda hatırlattığınız, gözlerinizdeki milyon yıldızı paylaştığınız, bana beni hatırlattığınız, beni kendime uyandırdığınız, derleyip toplayıp birlediğiniz için bin şükür olsun. Işığınızın meraklı pervanesi, en kalbi aşkımla..

Her an ve bir kez daha yolda olduğum için, bu yolda sizinle olduğum için bin şükür. Her kavuşum ayrı mucize. Açılan her yeni idrak beni biraz daha O’na yaklaştırıyor. Rehberliğiniz çok kıymetli.

Kanatlarımdaki tüm ağırlıkları, tozları, külleri silkeleyip ilahi kusursuz zekanın ve sonsuz sevginin BİR olan Öz’üne(me) yolculuğuma uçuyorum, sınırlarını genişleterek, esneyerek… Şükürler olsun. Elhamdülillah.

Çıktığım bu yolda buraya her gelişim bambaşka deneyimler ve açılımlar katıyor. Kendimi çok daha emin hissediyorum. Henüz yolun çok başındayım fakat içim huzurla dolu.

Bu güzel yolda yol gösteren Meryem’den Allah razı olsun.

Buraya küçücük bir yazıyla geldim. Beklentisizdim; içe dönmeyi, anda kalmayı, zamanı yavaşlatmayı, kendimle olabilmeyi deneyimledim.

Bu bana iyi hissettirdi. Daha safım, daha doğal, daha taze. Kendime şefkatim kendimi sevmem daha iyi. 

Her şey için teşekkürler.

Allah sizden razı olsun.

Görüşmek dileğiyle, sevgiler..

Burası bir yuva ilahi aşka yol alanlara.

Burası bir han Allah ile buluşan.

Burası bir bahçe gül kokularıyla kutsanan.

Bu kutsal yolculuğumda beni özümle bir olmayı ve nasıl birlikte dengede olabileceğimi, uyumla, ahenkle, neşeyle inanarak yüce Rab’bimle bir olmamı bana hatırlatarak çok güzel açılımlara, çözülmelere şahitlik ederek hep güzellikler, aşk, sevgi ve en güzeline var olan her şeyle bir bütün olmam için sevgili can hocam Fatma Meryem Suna ve  Gûlîstan ailesine sonsuz müteşekkirim. 

Tüm çalışma boyunca kitaplarda okuduğum, duyduğum, ağzımdan çıkan kelimelerden özgürleşip anlam kazanmalarını yaşadım.Bahanelerim bitti, neden sorusu anlamsızlaştı, çok değişik haller yaşadım. O huzur halinin içindeyken kayboldum, o hal bitince şüpheye düştüm. Değildir dedim, yaşamamışsındır dedim, yeniden yaşadım, böyle döndükçe inandım. Dönüşümlere tanık oldum, tanık oldukça şükrettim. İyi ki gelmişim, şükürler olsun gelmişim. Utancım, kadın olmaktan, bedenimden utancım aktı gitti burada. Sarıldım, sarmalandım, umut doldum. Kendimden razı olmak, ses olarak his olarak bedenimde yaşıyor. Her söylenen söz benim için, her çalışma benim içindi, daha yeni başlıyor diye hissediyorum. Sonsuz teşekkürler, şükürler olsun. 

Dostum, kardeşim, sevgilim, 

Sathmahâl’de geçirdiğim bu atölye bana dünyadaki en kutlu şeyi verdi. O’nun varlığı ile can buldum, can oldum. Sizlere çok ama çok minnetarım. Burayı zerre zerre oluşturan, her noktasında emeği geçenlere selam olsun. Allah hepinizden razı olsun.

 Bu atölyede yaşadığım deneyimlerim eşsiz ve doyurucu hislerdi. Duygularımızı, duyu ve zihin dilini anlamaya başladım. Doğadaki her şeyle iletişim kurabileceğim ve onların mesajlarını alabilmek tarifsiz bir duyguydu. Hissettiğim, yaşadığım sonsuz güven ve sevgi için size sonsuz teşekkürler. Size çok seviyorum, yuvam Gûlîstan’ ı çok seviyorum. Kelimelerin anlamını yitirdiği yerdeyim. Şükürler olsun, Aşk olsun.

Her gelişimde aynı heyecanla geliyorum. İçimde niyetler değişiyor sadece, süreçle beraber. Ne zaman bir niyet etsem gerçekle buluşuyor dileklerim; bazen hemen, bazen az vakit sonra.

Bu aşkı, kardeşliği, sihri deneyimlemekte payı olan her şeye, herkese, Meryem Sultan’ıma, en başta yüce Rabbime binlerce kez şükürler olsun.

Kalbimde tahtın var Sathmahâl Gûlîstan.

Öz’e erim duygularımda daha fazla derinleşmeme katkıda bulundu. Bir ağaçla konuşurken mutlu olabileceğimi, eğlenebileceğimi fark ettim. Dokunma duyumun üzerindeki çoğu sınırlamayı fark ettim ve bedenimde neler yarattığını gördüm. Teşekkür ederim emeği geçen herkese.

Sözlükteki hangi kelimelerin, nasıl bir kombinasyonunu kullanırım da içimdekileri anlatabilirim bilmiyorum. 

Yolculuğumuzda neşe, aşk, mutluluk, paylaşım, birlik daim olsun.

Eyvallah

Beri gel, beri, daha da beri

Nice ya şu yol vuruculuk

Madem ki sen bensin, ben de senim

Nice ya senlik benlik

Karanlıkta kalan hücrelerimin aydınlanmaya başladığını hissettim. Bedenimle, ruhumla, beni oluşturan her bir zerremle varoluştaki her şeye minettar kaldığım, sevgi duyduğum anlar yaşadım. 

Sonsuzluğa hazırlandığımız bu yolculuğumda nefes aldığım her an burada özümle temasımı, bağlantımı canlı tutmaya çalışacağım.

İçsel yolculuğu başlayan herkesin ilk uğrak yeri olması gereken öyle özel bir alandaydık ki, bu deneyimi yaşamak için çok geç kalınmaması gerektiğine tüm kalbimle inanıyorum. Tek başımıza onlarca yılda alacağımız yolu kolaylıkla aşabileceğimizi hissettirdiniz. Her şey için Meryem Hoca’mıza ve burada emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.

Merhaba

Hissettiklerimin kelimelerle anlatılabilecek bir tarifi yok zira bulunduğum yedi gün anlatılmaz yaşanır ancak. Minnettarım Meryem Hocam… “Biz'im”  için yaptığın hizmetin herhangi bir tanımı ve karşılığı yok. Buraya geldiğimde yer yerinden sarsılacak biliyordum, sanırım bu nedenle çok uzun zaman ertelemeler sonunda kararttım gözümü, “buraya kadar” dedim ve geldim… Meryem Hocam ile iki sene önce iki günlük bir çalışmaya katılmış ve bir konuda içinde zerre şüphem olmayan bir bilme hali sayesinde kendimden emin olmuştum. Hocam hakikati anlatıyordu, hatta anlatmıyor akıtıyordu, aklıma ütopik gelen bir durumdu ama önemi yoktu, aklım değil, bütün hücrelerim söylüyordu, şüphe yoktu… Meryem Hocam'dan akanlarda eksiklik yoktu, boşluk yoktu bunu bu kampta bir kez daha anladım. O gün telefonumda karşıma çıkan soru; ”Yeniden doğmak için neyi öldürmen gerekiyor?”. Gün boyu bunu sordum kendime, yanıt akşamında geldi büyük bir eminlikle yine. İçimdeki irini çıkarmadan doğmam mümkün değilmiş anlamıştım. Yaşadığım karanlık gecenin ardından sabah oldu, güneş doğdu, Meryem Hocam sanki yaşadıklarımı bilir gibi tüm sorularıma yanıt verdi o sabah ki derste. Tüylerim diken diken gözyaşları içinde dinledim onu ve anladım; “ŞÜPHE YOKTU!”. 29 Ekim 2020 Ferah’ın yeniden doğuşu oldu. Bundan sonra yürüme zamanıdır benim için. Hoş geldin bebek, yolun açık ve aydınlık olsun.

Öncelikle her şey için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Bana oradayken hayatımda hiç yaşamadığım belki de daha önce varlığından bile haberdar olmadığım çok güzel duygular yaşattınız. Her çalışmada birbirinden farklı duygular deneyimledim. Güldüm, rahatladım, ağladım, dans ettim, yüzleşemediğim gerçeklerle yüzleştim, korkularımı yendim, güvenmeyi ve inanmayı başardım her biri çok özel inanılmaz duygulardı benim için. Narsistliğim ve bencilliğimden arındım, olaylara daha farklı gözle bakmamı sağladınız. AN'da kalmam gerektiğini hatırlattınız. Aslında daha birçok şey var ama kelimelere bu kadar dökebiliyorum, benim için her şey çok güzel bir rüya gibiydi iyilik ve birlikten ibaret, hiç bitmesin istedim. Sanki iki göğsümün arasından temiz bir su akıyor, içim o kadar boşaldı ve o kadar rahatladı ki, tüm bu güzellikler için teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. 

Konuştuklarım ne kadar azdı sustuklarımın yanında... Susarak hissetmek, görerek hissetmek, beni bildim, seni bildim, O’nu bildim... İnsanı bildim, doğayı bildim, ateşi bildim, suyu bildim, toprağı bildim... Gûlîstan, bilip unuttuğum ne varsa hatırlattı şükürler olsun... Bedenlenmiş aşkım Volkan’ı getirdi bana Gûlîstan, içimdeki aşka tanık olan,  saygı duyan, kendini bulan, bu yolda yoldaş olan... Yaratılan bu güvenli alanda, parmağıma dokunan, sırtımı sıvazlayan, gözetleyen, kollayan, yol açan, ışık olan, o aşk için kurban olan kuşun kalbindeki heyecan gibiyim, cama vurmadan da kavuşmaya niyet ediyorummm....

İnanmadığım, akıl yürütemediğim, şüphede kaldıklarımla ilgili derin bir deneyim oldu. Ağlamayı bilmiyorken hıçkıra hıçkıra ağlamayı öğrendim. Dikkatimi toplayamazken, odaklanamazken saatlerce inzivaya çekilir oldum. Bu yolculukta bize rehberlik eden Meryem Suna'ya hürmetle.

Öncelikle şükranlarımı sunuyorum. Bu alanı bize sağlayan, dönüştüren varlığınıza şükür diyorum. Yine çok güzel deneyimlerle, farkındalıklarla ayrılıyorum buradan. Artık şaşırmıyorum, biliyorum ve eminim. Ne arıyorsan, ne istiyorsan, neye ihtiyaç duyuyorsan, bunu gönülden arzuluyorsan eğer, edebinle, adabınla giriyorsun, lütufla ve şifayla çıkıyorsun. Sonsuz hürmetlerimi sunuyorum. Saygıyla eğiliyorum önünüzde.

Ey Sevgili Dost,

Yaptığın bu yoldaşlığı, aracılığı, elçiliği kelimeler anlatmakta aciz kalıyor. Dedin ya hani "kanıtlar varken herkes iman eder, önemli olan kanıtlar yokken hissederek iman etmektir." Tam olarak bende bıraktığın etkiyi anlatamam belki, kanıtlayamam ama hücrelerimin en küçük zerresine kadar içimde hissediyorum. Hak senden razı olsun.                  

"Godot’yu Beklerken" Samuel Beckett’in muhteşem eseri. Beklenen bir Godot var. İki kişi arasında hiç bitmeyen, hiç gelmeyen belki de gelmeyecek olan ya da aslında hiç gitmemiş olan Godot’nun gelmesi üzerine yazılmış iki bölümlük tiyatral eser. Kampın kapısından girdiğim andan itibaren ben de beklemekteydim Godot’yu, Aşk'ı Allah'ı vb. ne olduğunu bilmeden, neye ihtiyacım olduğunu da bilmeden büyük bir özenle sadece bekliyordum. Sonra o beklediğim şeyin geldiğini gördüğümü düşündüm. Aşk. Ne zaman kollarıma almaya kalksam, ne zaman gözlerinde kaybolmak istesem araya hep bir set girdi. Ben senelerdir beklediğim Aşk’ın önümde belirmesine ve beni çekmesine izin verdikçe, o gözlerde kaybolmaya başladıkca aradaki set daha da büyüdü. Beklenen, artık kavuşmadan özlenen olmuştu. Hani Mecnun Leyla’yı beklerken Aşk'ı için çöllere düşmüştü ya, "Leyla, Leyla, Leyla", bu yavaşca Leyla’nın hiç gelmeyişiyle "Mevlâ’ya" dönüşmüştü. Mecnun asıl beklediğinin Leyla değil Mevlâ olduğuna kanaat getirmiş ve Mevlâ ile Aşk olmuştu. Godot’yu bekleyen Estragon ve Vladimir’de sürekli "Godot - Godot – Godot" ve hiç gelmeyen, gelemeyen Godot üzerinden Godot’yu arıyorlardı ya, aslında Godot hep yanlarındaydı. O hep bekledikleri ama hiç gelemeyen aslında hiç gitmeyen de sadece GOD-ot idi, O hep yanlarındaydı sadece bakmasını bilemediler. Meryem Hoca bana ikinci kez, perdelerin ardına bakma yolunu gösterdi. Hiç gelemeyeni beklemek, Aşk’ı beklemek, Allah’ı beklemek için özü beklediğini bilmeden beklemekmiş. Soramadığım tüm soruların cevaplarına ulaşmak için bunu açmamda yardımcı olduğun kapıdan geçmeyi ve içine girmeyi seçiyorum. Sana çok teşekkür ediyorum ve sanırım hala bekliyorum. :)

Gülistan…

Güllerin içindeki hakikat…

Gülleri insanla özleştiririm, kendi içinde kat kat katmanlardan oluşan.. Güller geceleri gökyüzüne, Ay’a, hakikate, gün doğumuna kadar Rabb'ine dua eder, yakarır, aydınlık olunca geceden gündüze, gözyaşları yapraklarında damlalar halinde toprağa, Rahman’a düşer. Gül’ü sevmek, ona iyice derinden kendine bakar gibi bakmak, eskiyen solan yapraklarını, acılarını görüp onu incitmeden temizlemek…  Gül’ü sevmesini bilirsen, onu kendine küstürmezsen, O’na kalbinle bakmasını bilirsen Gül tüm güzelliği, rengi, kokusu ile seni meşk eder, başını döndürür. Güzelliği, rengi, ruhunun rengini gösterir. O’nu sevmesini, vaktini, zamanını bilirsen, sana kendi içindeki gibi yepyeni bir doğum, özün hakikatini, içinin tüm güzelliğini gösterir…

Seni Ben yapar, Ben’i Sen yapar. Şiir olursun. Gûlîstan hakikate kavuşturan bir yol, bir can, bir sevgili, bir dost, bir aşk…

Benden sana, senden bana akmak…

Ey Dost, Ey Sevgili!

Kendim için, kendimle çıktığım yolda bana tuttuğun ışık için şükran duyuyorum. Bana açtığın bu alanda, Gûlistan’da kendimle her seviyede ilişki kurduğumu, bu ilişkiyi hangi seviyeye çıkarabileceğime ayna tuttun. Birbirinden kıymetli vakitler geçirdim. Her anı muhteşem. Ne eksik ne fazla. Tam ve bütün. Gönülden alıp gönülden vermenin ne olduğunu gördüm. Gül dokusunda, gül tadında, gül kokusunda nice kavuşumlarımız olsun.

Özümü bulma yolcuğumda seninle tanıştım. Dile getiremediğim isteklerimin yerine yaptığım manipülasyonların sebep olduğu kazaları gördüm bu buluşmada. O karşılanmayan taleplerin sonra saplantıya dönüşümünü gördüm. Reddedilme korkum yüzünden tüm hayatımı manipüle edişimi izledim. Beni benimle yüzleştirdin.

Hazlarımı, isteklerimi ifade etme korkum nedeniyle, saplantı haline gelen isteklerimin beni nasıl anı yaşamaktan uzaklaştırdığını gördüm. Yeter artık bu ben değilim.

Bu korkan, bu ateşi söndürmemek uğruna acıya katlanan ben değilim.

Yeniden doğdum. Dün bir şekilde vaftiz oldum. O korkak ben değilim.

Kendimi birlikten ayrı tutan yanımı gördüm. Birlikten ayrı tuttum kendimi. Ayrı tuttum. Kimine saplandım. Kiminden iğrendim. Ben kimim ki Allah’ın yarattığından iğrendim, benim ne haddime…

Sema’ya özlem duymuşum yıllarca bunu fark ettim. Artık bunu hakkıyla yapmak ve bu niyetimin vücut bulması için üzerime düşeni yapmaya hazırım. Sevgiler.